Ermeni sanatçılardan fantastik bir şölen!
Ermeni sanatçılardan fantastik bir şölen!
“Art From Armenia” sergisi 6 Ermeni sanatçının yeni yapıtlarıyla Contemporary Istanbul 2013’te!
Bölgesel sanatın keşfedilmesi ve Ermeni sanatçıların Türk sanatseverlerle buluşturulması amacıyla ilki 2010 senesinde gerçekleşen ve Contemporary İstanbul kapsamında büyük ilgi gören “Art From Armenia” sergisi, bu yıl yeni yapıtlarla tekrar yerli yabancı sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
Yüzyıllar boyunca aynı topraklarda yaşadığımız Ermeni toplumuyla kültürlerimizin yanı sıra sanat anlayışlarımızın da ne kadar benzer olduğunu görebileceğiniz Art From Armenia sergisi, 07-10 Kasım 2013 tarihleri asında İstanbul Kongre Merkezi B5 katında IKM302 no’lu standında sanatseverlerle buluşuyor.
“Art From Armenia” 4. yılında daha da zengin
Geçen senelerde gördüğü büyük ilgiden sonra “Art From Armenia” sergisi, bu sene Daron Mouradian, Vahram Davtian, Emil Kazaz, Armen Gevorgian, Ara Mikaelian, Ruben Grigorian ile çok daha renkli bir seçkiyle sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
İlk bakışta kendine hayran bırakan zenginlikte düşsel şölen sunan eserleriyle Daron Mouradian, Doğu ve Batı mitolojileri ile geçmişi Orta Çağ’a kadar dayanan anılarla harmanlanmış masal diyarlarının kapılarını aralıyor. Ermenistan dışında eserleri Fransa, Almanya, Hollanda, İsviçre ve Amerika’daki saygın kurumlarda sergilenen Mouradian, İncil ve mitolojiyi kaynak alarak yarattığı fantazi dolu dünyasıyla, bizleri köklerimizi aramaya yönlendiriyor, hatta huzurlu bir geleceğe dair derin bir kişisel analiz içine sokuyor. Sanatçı, Erivan Güzel Sanatlar Akademisi Üstün Başarı Ödülü sahibi.
Vahram Davtian ise yerçekimi kanunlarını alt üst eden mekanları ve sanki ağırlıksızmış gibi görünen karakterleriyle bizleri, zamanın ve mekanın ötesinde oluşturduğu kendi hayal dünyasına sokuyor. Eserlerinde, fantastik aksesuvarlar ile özenle hazırlanmış görkemli karnaval kostümleri içindeki karakterlerini, zamanın yavaşladığı ve mekanın belirsizleştiği çok katmanlı bir atmosfer içinde bizlere sunuyor. Ancak eski ustaların eserlerinde bulabileceğimiz bu çok katmanlılık, aynı zamanda renklerin derinliği ve en üst düzeyde kademelendirilmesiyle eserlerinin 3 boyutluymuş gibi görünmesini sağlıyor.
Eserleri, The Armory Show, Bridge Art Fair, SOFA New York gibi önemli sanat fuarlarında sergilenen, “The prestigious Lorenzo De Medici Gold Medal” (2003) ve “El Grande Premio Lorenzo il Magnifico (Medici)”(2007) ödülleri sahibi Emil Kazaz, Doğu ve Batı mitolojisinden aldığı orijinal karakterleriyle oluşturduğu heykelleriyle tüm sanatseverlere unutulmaz görsel bir şölen yaşatıyor. Ermenistan Modern Sanatlar Müzesi, Gyumri Ulusal Mimarlık ve Kent Yaşamı Müzesi haricinde Amerika, Almanya, Fransa, İsviçre ve Rusya’daki birçok özel koleksiyonda eserleri yer alan Kazaz, Los Angeles’da (ABD) yaşamakta ve sanat hayatını devam ettirmektedir.
Kendine özgü üslubu ve figüratif tarzıyla hemen dikkat çeken Armen Gevorgian, eserlerinde bizleri olağandışı ortaçağ teatral sahnelerinde dolaştırıyor. Dış dünyadan tamamen izole edilmiş karakterlerini farklı resimlerinde tekrar tekrar kullanarak bir yolculuğa çıkarıyor. Çelişki, çekişme ve fikir ayrılıklarını kanlı sahnelerden uzak akılcı bir oyun içinde sunarken, bu oyun alanı kimi zaman zarların atıldığı bir savaş alanı, kimi zaman ise kartların çekildiği veya bilardo oynanarak elde edilmiş zaferlerin meydanı oluyor. Eserlerinde sıkça beliren yumurta ise bu savaş alanlarından kazanılması beklenen ödülü temsil ediyor.
Figüratif sembolizmin önemli temsilcilerinden Ara Mikaelian, Rönesans mihrap resimlerini anımsatan fakat daha karmaşık bir düzene sahip eserlerinde, insan bedeni, tutku ve hislerini anlatıyor. Eserlerinde, dramatik bir dille anlattığı insan figürünü, hıristiyan ayinlerinin görkemli objeleri mücevher ve altın kadehler niyetine kullandığı keskin kılıçlar, ejderhalar, kuşlar, köpekler ve keçi kafatasları gibi öğelerle harmanlayarak şaşırtıcı senaryolar yaratıyor. Aynı zamanda mimar da olan sanatçının işleri Ermenistan, Rusya, İsrail, Yunanistan, Amerika, Fransa, İngiltere, Belçika, Almanya ve İspanya’daki birçok müze ve özel koleksiyonda yer alıyor.
Sanatseverlerin geçen senelerden hatırlayacağı Ruben Grigorian ise, sembolik anlamlar yüklü yepyeni eserleriyle yer alıyor. Geometrik düzen içinde tamamen farklı objelerin anlamları ve birbirine olan etkilerini sorgulayan sanatçı, bu temsili görüntülerle irrasyonel, heyecan verici ve hatta ironik bir anlatım benimsediği eserler veriyor.