Home » News » Bakü ve Erivan Uzlaşırsa Moskova Etkisi Azalır

Bakü ve Erivan Uzlaşırsa Moskova Etkisi Azalır

Geçtiğimiz günlerde Kadir Has Üniversitesi’nin evsahipliğinde yapılan “Turkey’s Security in the 21st Century: Established Structures, Emerging Opportunities and Evolving Challenges” (October 14th and 15th 2011, Istanbul) toplantısı, Arı Movement, Kadir Has Üniversitesi Center For International and Europens Studies, Uluslararası İlişkiler Konseyi ve Friedrich Naumann Stiftung Für Die Freiheit işbirliği ile gerçekleşti.

 

ARI Movement Başkanı Arda Batu, Friedrich Naumann Foundation’dan Joerg Dehnert ve CIES Direktörü Dr. Dimitrios Triantaphyllou’nun açılış konuşmalarından sonra, NATO’da Genel Sekreter yardımcısı Kolinda Grabar-Kitarovic’in “NATO Transformed – An Effective Platform for 21st Century Security Challenges” başlıklı açılış konuşmasını dinledik.

“Nato’suz Dünya, güvenlik yükünü paylaşmayan bir dünya olurdu”

Grabar, seneye Türkiye’nin Nato üyeliğinin 60. Yılı olmasının önemi üzerinde durdu. Bu süreç içerisinde periyodik gerginlikler olmuşsa da ittifakın sürekli değiştiğini, değişmeyen tek şeyin “dayanışma” olduğu üzerinde durdu. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmeleri anlatırken Kaddafi sonrası Libya’da Nato’nun rol oynamayacağını da vurguladı. Üstünde durduğu konulardan birisi de ekonomi ve güvenlik konularının birbiriyle bağlantılı oluşuydu. “Akıllı savunma” kavramını izah ederken, “önemli olanın ne harcadığınız değil, bunu nereye harcadığınızdır, kapasiteyi etkin kullanmaktır” dedi. Nato’nun hakkında konuşulmasının konuşulmamasından daha önemli olduğu, Ankara’da önümüzdeki aylarda “kamu diplomasisinin” gündeme getirileceği, Türk dilinin de angajmanının yapılacağı toplantının gerçekleşeceği bilgisini de veriyordu.

Paneller,  I – Old Neighbors, New Challenges for Stability (Moderatör: Mark Bentley Bloomberg Türkiye), Panel II – Continuity or Change? The Future of Turkey’s Euro-Atlantic Ties ; Panel III – Turkey’s Role in an Arab World in Transition: Mediator or Enforcer (Moderatör. David Judson, Hurriyet Daily News) ; Panel IV – Security in New Terms: Emerging Security Challenges (Cyber, Resource, Maritime) başlıklarını taşıyordu.

Bloomberg Türkiye’nin Büro Şefi Mark Bentley’in moderatörlüğündeki ilk oturum, Ermenistan- Azerbaycan-Türkiye-Rusya ilişkileri açısından önemli açıklamalara sahne oldu. Ermenistan’da şu anda muhalefeti temsil eden Eski Milli Savunma Bakanı David Shahnazarian, Azerbaycan’da Müsavat Parti’si lideri İsa Gambar ve Prof Dr. İlter Turan konuşmacıydılar.

Ermenistan ve Azerbaycan’ın muhalefeti pek çok konuda hemfikir durumdalar

Shahnazarian, 1990’lardan itibaren Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için başlayan girişimlerin seyri ve bu görüşmelerde yer aldığını anlattı. O dönemde Süleyman Demirel ile görüşmek üzere Ankara’ya geliş ve dönüşünde sınırı geçerek giriş çıkış yaptığını da ifade etti.  Protokollere karşı olduklarını, Türk-Ermeni ilişkilerine zarar vereceğini düşündüğünü söyledi. “Sınırların açılmayacağını biliyorduk, sonuçta haklı çıktık protokoller sonuçsuz kaldı” derken, protokollerde geçen iki taraf arasında tarihten kaynaklanan sorunları araştırmanın da zorunlu bir hale bağlanmasının yanlışlığı üzerinde durdu. Geleceği geçmişte aramanın ve tarihçilerin politik görüşle hareket etmesinin yanlış olduğunu düşündüklerini ifade etti. Protokollerin diğer bir olumsuz etkisinin Dağlık Karabağ konusunda olduğunu, bu konuda da hiçbir sonuç alınamayan toplantıların yapıldığını söyledi.

Konuşmasında, Ankara’nın beklentilerinin de mevcut gerçeklere uygun olmadığını, Bakü’nün pozisyonu ile aynı olduğunu söylerken, daha dengeli bir politika izlemesinin bölgenin bundan kazançlı çıkacağını, Güney Kafkasya’da daha güvenli bir ortam sağlama konusunda Türkiye’nin önemli rol oynayabileceğini, anahtar rolü olduğu üzerinde durdu. Sorunlu geçmişimize rağmen, Türkiye ve Ermenistan’ın çok fazla ortak çıkarları var diyen Shahnazarian, bölgesel istikrar ve güvenliğe engel olan sorunların AB’ye dönük bir bölgenin birlikte ortaya çıkarılabileceğini söyledi.

Panel konuşmalarında bölgede Rusya’nın artan etkisi üzerinde duruldu. Azerbaycan’ın muhalefeti lideri olan İsa Gambar ise, değişimin sadece zaman meselesi olduğunu, Ermenistan ve Azerbaycan’da iktidarlar değişince sorunların da çözüleceğini söyleyerek, “geleceğin Ermenistan iktidarı Shahnazarian’dır” dedi. Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasının mümkün olmadığını çünkü Rusya’nın bunu istemediğini, Ermenistan’ın Rusya’ya bağımlı oluşunu ifade etti. Rusya’nın geriye dönmesinin bu iktidar sürdükçe beklenebileceğini, Yeni Avrasya projesinin eski Rusya’yı çağrıştırdığını ve canlandırma girişimi olduğunu da vurguladı. Vurguladığı diğer önemli konular, bölgede İran silahlanmasının Azerbaycan için de tehdit olduğu, İran’da 30 milyon İran Azerisinin yaşamasının İran ile olan bağlantıda önemi idi.

Her iki muhalefet lideri ve Prof. Dr. İlter Turan, her iki ülkede de dikta yönetimli iktidarlar oldukça, ne Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin ne de Karabağ meselesinin çözüme ulaşamayacağını, iktidarlar değişip demokratik karar alma mekanizmaları işleyebilirse, Rusya’nın bu devletler üstünde karar alıcı ve uygulatıcı rolünün sona erebileceğini söylediler. Shahnazarian, eğer Batı için Dağlık Karabağ konusunu çok önemli bir gündem maddesi olursa, Rusya ile bir denge oluşturulup, bazı konularda taviz verilip engel olması bertaraf edilip çözülebileceğini, ikinci olarak eğer Bakü ve Erivan birbiriyle uzlaşırsa iktidarların değişmesi ile sağlanabilecek olan en önemli sonucun Rusya etkisinin ortadan kalkabileceği olduğunu,  Gamber ise, her iki ülkenin ekonomik bağımsızlığının olmayışının bu sonuca yol açtığını, Rusya ve İran bu sorunun çözülmesini istemediğini ifade ettiler.

Shahnazarian, Dağlık Karabağ konusunda “adım adım çözüm” ün gerektiğini ve Bosna’da Dayton sözleşmesinin benzeri bir anlaşmanın olabileceğini söyledi. Bilindiği gibi Bosna, Dayton Barış Sözleşmesi’nin 1995 yılında imzalanmasıyla, Sırpların çoğunluğunu oluşturduğu Sırp Cumhuriyeti ve Müslümanlarla Hırvatlardan oluşan bir federasyon arasında ikiye bölünmüştü. Fakat anlaşmanın ortaya çıkardığı yeni sıkıntılar ve geçen sürede savaşın durmuş olması dışında süren anlaşmazlıklar biliniyor.

Batı’da Türkiye karşıtı suçlamalar, parlamentolarda karar aldırma çabaları hakkında Shahnazarian yöneltilen bir soruya, bunları yanlış bulduğunu, bir AB diplomatı ile sohbetinde Türkiye’nin AB’e girmesini engellemek konusunda Ermeni argumanını kullanmamaları gerektiğini ifade ettiğini, bu tür durumların boş yere gerilimi artırdığını söyleyerek cevap verdi. Bu bağlamda vurguladığı diğer noktalar; diasporanın rolünün fazla büyütüldüğü, bunun Ermenistan politikasını oluşturmadığı, yıllar önce Ankara’da bu konu görüşüldüğünde sadece 3-4 dakika konuşulan bu konunun çözüm üzerinde yoğunlaştığını fakat yıllar geçince şu andaki iktidarın “düşman figürü yaratması gerektiği noktasından hareket ettiği”, bunu iç ve dış politikada kullanmayı durdurmadan Ermenistan’ın çözüme ulaşamayacağı, Türkiye’nin hiçbir zaman bu yaklaşımı kabul etmeyeceği üzerine idi.

18.10.2011

“Bakü ve Erivan Uzlaşırsa Moskova Etkisi Azalır”

Copyright © 2024 Tabdc.Org Sitemizdeki İçeriklerin Her Hakkı Saklıdır. İzinsiz Kullanılamaz. Akgün Medya

Scroll to top